| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | private life n. | özel yaşam | ||
|
The crimes in question can have long-term consequences, and they have direct effects upon people's private lives. Söz konusu suçların uzun vadeli sonuçları olabilir ve insanların özel yaşamları üzerinde doğrudan etkileri vardır. More Sentences |
||||
| General | private life n. | özel hayat | ||
|
This can only be a reference to his private life. Bu sadece onun özel hayatına bir gönderme olabilir. More Sentences |
||||
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Law | ||
| Law | violation of private life n. | özel hayatın ihlali |
| Law | right to respect for private and family life n. | özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı |
| Law | attack on someone's private life n. | özel hayata saldırı |
| Politics | ||
| Politics | interference in private life n. | hayat tarzlarına müdahale |
| Politics | interference in private life n. | özel hayata müdahale |
